NEWS CENTER
2025’te Siber Güvenlikte Yeni Tehditler

2025’te Siber Güvenlikte Yeni Tehditler

Tarih: 25.08.2025 17:56 | Kategori: teknoloji

Yapay zekâ tabanlı sistemlerde yaşanan baş döndürücü gelişmeler, 2025 yılına damgasını vururken, akıllı cihazlardan bulut altyapısına kadar birçok alanda yenilikçi çözümler hayatımıza entegre oldu. Özellikle kuantum bilişimdeki ilk ticari uygulamaların başlaması, küresel ölçekte dijital altyapıların verimliliğini ve gücünü artırıyor. Ancak bu inovasyon rüzgarının getirdiği kolaylıkların yanında, güvenlik endişeleri de her geçen gün daha fazla ön plana çıkıyor.

2025’te Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarının sayısı dünya genelinde 30 milyarı aştı. Akıllı şehir uygulamalarından sağlık sektöründeki uzaktan takip sistemlerine kadar birçok hizmet, bu cihazlar üzerinden yürütülüyor. Fakat, eski protokolleri kullanan veya güncel yazılım desteği alamayan milyonlarca cihaz, siber saldırganların hedefi olmaya devam ediyor. Özellikle ev otomasyonu, endüstriyel kontrol sistemleri ve ulaşım ağlarında tespit edilen açıklar, büyük çaplı hizmet aksamalarına yol açabiliyor.

Yapay zekâ destekli dolandırıcılık yöntemleri, 2025’te önceki yıllara kıyasla çok daha sofistike bir hâl aldı. Derin öğrenme tabanlı ses ve görüntü sahteciliği (deepfake) teknolojileriyle, bireylerin ve kurumların itibarını zedelemeye yönelik saldırılarda ciddi bir artış gözlemleniyor. Uzmanlar, deepfake tabanlı dolandırıcılıkların özellikle finans ve kamu sektörünü tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Kurumlar, kimlik doğrulama süreçlerini güçlendirmek amacıyla biyometrik ve çok faktörlü kimlik denetimine yönelmiş durumda.

Kuantum bilgisayar teknolojilerinin siber güvenlik üzerindeki etkileri de 2025’in öne çıkan başlıklarından biri oldu. Mevcut şifreleme protokollerinin çoğunun, kuantum bilgisayarlar sayesinde kısa sürede kırılabileceği öngörülüyor. Bu nedenle, post-kuantum kriptografi algoritmalarının geliştirilmesi ve uygulanması, birçok kuruluşun öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Özellikle bankacılık ve savunma sanayisi gibi kritik sektörler, bu dönüşüme hızlı adapte olmaya çalışıyor.

2025 yılında öne çıkan bir diğer tehdit ise yapay zekâ tabanlı otonom yazılımlar. Kendi kendine öğrenip gelişebilen zararlı yazılımlar, klasik antivirüs programlarının algılamakta zorlandığı yeni saldırı vektörleri oluşturuyor. Buna karşılık, güvenlik şirketleri de yapay zekâ destekli savunma araçlarını hızla geliştiriyor. Ancak, saldırı ile savunma arasındaki yarışta, her iki tarafın da sürekli olarak teknolojik yenilikler yaptığı gözlemleniyor.

Bulut tabanlı hizmetlerin yaygınlaşması, veri merkezi güvenliğini ön plana çıkarırken, bulut ortamlarına yapılan hedefli saldırılarda da artış yaşanıyor. Özellikle fidye yazılımlarının bulut yedeklerine sızma girişimleri, işletmelerin iş sürekliliği planlarını yeniden gözden geçirmesine yol açtı. Uzmanlar, şifreli yedekleme ve çok katmanlı güvenlik önlemlerinin önemine vurgu yapıyor.

2025’te dijital kimlik hırsızlığı da ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Kimlik doğrulama süreçlerinde yaşanan zafiyetler, siber saldırganların kişisel ve kurumsal verileri ele geçirmesini kolaylaştırıyor. Dijital dünyada güvenliğin sağlanabilmesi için hem bireylerin hem de kurumların, yeni nesil tehditlere karşı sürekli güncellenen savunma stratejileri geliştirmesi gerektiği belirtiliyor.

Tüm bu gelişmeler ışığında, teknoloji ve inovasyon alanındaki ilerlemeler, siber güvenliğin önemini her geçen gün artırıyor. 2025 yılı, hem yeniliklerin hem de bu yeniliklerle ortaya çıkan yeni tehditlerin şekillendirdiği bir dönem olarak kayıtlara geçiyor.