NEWS CENTER
Küresel Enerji Krizine Karşı Yeni Anlaşmalar

Küresel Enerji Krizine Karşı Yeni Anlaşmalar

Tarih: 25.08.2025 17:52 | Kategori: dunya

2025 yılı, enerji piyasalarında yaşanan dalgalanmalar ve arz-talep dengesizlikleriyle küresel ölçekte derin etkiler bırakmaya devam ediyor. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın 2022’de başlattığı enerji krizinin gölgesinde, birçok ülke enerji arz güvenliğini sağlamak ve fiyat istikrarını koruyabilmek için yeni işbirliklerine yöneliyor. Özellikle Avrupa Birliği, Asya ve Orta Doğu’daki devletler, enerji ithalatındaki bağımlılığı azaltacak, yenilenebilir kaynaklara dayalı uzun vadeli stratejiler geliştirmeye hız vermiş durumda.

Geçtiğimiz aylarda Avrupa Komisyonu’nun öncülüğünde yürütülen görüşmeler sonucunda, AB ülkeleriyle Azerbaycan, Katar ve Cezayir arasında sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarikine yönelik çok yıllı anlaşmalar imzalandı. Bu anlaşmalar çerçevesinde, Azerbaycan’ın TANAP ve TAP boru hatları üzerinden Avrupa’ya gaz sevkiyatını yüzde 30 artırması bekleniyor. Katar ise yeni inşa edilen LNG terminalleriyle Almanya, Fransa ve İtalya’ya uzun süreli tedarik taahhütleri vererek, pazardaki rolünü önemli ölçüde güçlendirdi.

Enerji krizinin etkileri yalnızca Avrupa ile sınırlı kalmadı. Çin ve Hindistan, artan enerji ihtiyacına karşılık, Orta Asya ve Afrika ülkeleriyle kömür, petrol ve doğalgaz tedariki konusunda yeni protokoller imzaladı. Özellikle Çin’in Kazakistan ve Özbekistan ile yaptığı doğalgaz anlaşmaları, bölgedeki enerji rotalarını yeniden şekillendiriyor. Bu gelişmeler, küresel enerji haritasında yeni aktörlerin ve güzergâhların öne çıkmasına zemin hazırlıyor.

Analistler, enerji piyasalarında yaşanan bu dönüşümün yalnızca tedarik zincirlerinde değil, fiyatlandırma mekanizmalarında da önemli değişiklikler yarattığına dikkat çekiyor. Spot piyasalardaki ani fiyat dalgalanmalarını önlemek adına hükümetler, uzun vadeli sabit fiyatlı kontratlara yönelirken, bu durum tüketici ülkelerde enerji maliyetlerinin öngörülebilirliğini artırdı. Ancak, anlaşmaların şartları ve fiyatların küresel arz-talep dengesine duyarlılığı, halen piyasalarda belirsizlikleri tamamen ortadan kaldırabilmiş değil.

Bir diğer önemli gelişme ise yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların hız kazanması. 2025’in ilk çeyreğinde, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) verilerine göre, güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesinde küresel artış yüzde 15’i aştı. Özellikle Japonya, Güney Kore ve Avustralya, enerji krizinden çıkışın anahtarı olarak gördükleri yeşil hidrojen projelerine milyarlarca dolarlık yatırım yapıyor. Avrupa Birliği de “Yeşil Mutabakat” çerçevesinde rüzgar ve güneş enerjisinin toplam enerji üretimindeki payını artıracak yeni fonlama paketleri hazırladı.

Sonuç olarak, 2025 yılında uluslararası enerji piyasalarında yaşanan hızlı değişim ve krizlere karşı alınan önlemler, devletlerarası yeni işbirliklerini ve enerji ticaretinde çeşitliliği beraberinde getirdi. Uzmanlar, önümüzdeki dönemde enerji arz güvenliği, sürdürülebilirlik ve ekonomik istikrarın, küresel gündemin en üst sıralarında yer almaya devam edeceğini öngörüyor.