
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadın Hakları
2025 yılına girerken Türkiye’de kadınların toplumsal, ekonomik ve bilimsel alanlarda elde ettiği başarılar, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde umut verici gelişmeler olarak dikkat çekiyor. Kadın hakları savunucuları, siyasi temsilciler ve farklı meslek gruplarından başarılı kadınlar, yeni yılda da toplumsal dönüşümün öncüsü olmaya devam ediyor.
Bu yıl, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadın milletvekillerinin oranı tarihinde ilk kez yüzde 23’e yükselerek önemli bir eşiği aştı. Özellikle genç kadın adayların seçimlerde göstermiş olduğu başarı, siyasi katılımda yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Mecliste kurulan Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu, 2025 yılı için hazırlanacak yeni yasal düzenlemeler konusunda kadın örgütleriyle iş birliği içinde çalışıyor.
Ekonomi alanında kadın girişimcilerin sayısı da rekor seviyeye ulaşmış durumda. KOSGEB ve çeşitli bankaların kadın girişimcilere özel sunduğu destek programları sayesinde, 2025’in ilk yarısında kadınlara ait işletme sayısı geçen yıla oranla yüzde 18 arttı. Bu büyümenin lokomotif sektörleri arasında teknoloji, sağlık ve e-ticaret öne çıkıyor. Özellikle yapay zeka ve yazılım geliştirme alanında genç kadınların kurduğu start-up’lar uluslararası platformlarda ödüller almakta ve yatırımcıların dikkatini çekmekte.
Bilim dünyasında da Türk kadınlarının başarıları göğüs kabartıyor. Özellikle iklim değişikliğiyle mücadelede yürütülen projelerde kadın akademisyenler önemli sorumluluklar üstleniyor. 2025 yılında TÜBİTAK tarafından verilen Bilim Kadını Ödülü, Boğaziçi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Elif Gündoğan’ın su kaynaklarının sürdürülebilirliği üzerine yaptığı çalışmalar nedeniyle kendisine verildi. Bu ödül, genç kadın bilim insanlarının kariyerlerinde ilham kaynağı olarak öne çıkıyor.
Kadın hakları konusunda sivil toplumun yürüttüğü farkındalık çalışmaları da hız kesmiyor. Mor Çatı, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve benzeri kuruluşlar, 2025’te dijital medya kampanyalarıyla milyonlarca kişiye ulaştı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında İstanbul ve Ankara’da düzenlenen toplu yürüyüşler ve paneller, toplumda cinsiyet eşitliğine dair bilinçlenmenin arttığını gösteriyor.
Eğitim alanında ise, kız çocuklarının okullaşma oranı yüzde 98’e ulaşırken, STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) programlarına olan ilgi de artıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yürüttüğü “STEM’de Kadın Gücü” projesiyle yüzlerce lise öğrencisi kodlama ve robotik alanında ulusal yarışmalarda dereceler elde etti.
Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda atılması gereken adımlar hâlâ mevcut. Özellikle kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi, iş yerinde ayrımcılığın tamamen ortadan kaldırılması ve kadınların karar alma mekanizmalarında daha etkin temsil edilmesi için çalışmalar devam ediyor. Ancak 2025’te kadınların elde ettiği başarılar ve toplumun artan duyarlılığı, geleceğe umutla bakmamıza olanak sunuyor.